Copyright © 2024 by Dentopol. All rights reserved.
HEKİMLERİMİZ
Dentopol Ağız ve Diş Sağlığı

Oral Diagnozun Önemi Nedir?

Dentopol Ağız ve Diş Sağlığı

Oral diagnoz ve radyoloji diş hekimliğinde oldukça önemli bir yeri olan bilim dalıdır. Kelime anlamı olarak kısaca ağız içi ve dışında görülen ve belirti veren hastalıkların teşhisi, ayrıca tanısı ve tedavi planlamasıyla ilgilenen bilim dalı denilebilmektedir. Teşhis için hekimin uyguladığı yöntemleri ele alırsak ;

İlk olarak hastadan hastalığın öyküsü (anamnez) alınarak başlanır. Hastanın başvuru nedeni ile başlanıp, genel sağlık durumu ile devam edilmektedir. Hastaların kronik rahatsızlıkları,  alerjileri, kullandığı ilaçlar muhakkak oral diagnoz biliminde irdelenmektedir. Çünkü bütün bu soruların cevabı hastanın tedavi planlamasına yön vermektedir. Örneğin alerjik bir hastada kullanılacak anestezik solüsyon farklı olacaktır. Ya da kan sulandırıcı gibi ilaçlar kullanan hastalara tedavi yaklaşım protokolü daha farklı olacaktır. Bazı durumlarda hastalığı takip eden doktoru ile konsültasyona ihtiyaç duyulup, koopere bir tedavi yaklaşımı gereken durumlar da bu ilk muayene sırasında önceden tespit etmek  hastanın tedavi seyri açısından daha kolay yol almaya hekime ışık tutmaktadır. Hastanın hekimden beklentisini anlatması tedavi sonucunun nasıl olacağı konusunda daha fazla bilgi sahibi olmasını da beraberinde getirecektir.

Daha sonra ağız içi ve dışı muayene ile devam edilir. Ağız içi muayene sırasında çürükler, diş eti rahatsızlıkları, uyumsuz restorasyonlar, çenelerin birbiriyle olan ilişkisi, dişlerde sallantı, aşınmalar, çapraşıklıklar, fistül varlığı vb. gibi birçok durum değerlendirilmektedir. Hastada henüz şikayet oluşmamış olsa bile yapılması gereken işlemlerle ilgili hastaya gerekli bilgi muhakkak verilmelidir. Ağız dışı muayenede ise yüz, çeneler, çene eklemi, burun, dudaklar vb. değerlendirilmesini kapsamaktadır.

Unutulmamalıdır ki ağız içi veya ağız dışı muayene sırasındaki belirtiler bazen sistemik hastalığın teşhisini bile sağlıyabilmektedir. Örneğin hastanın nefesinde aseton kokusu şeker hastalığının belirtisi yada balık kokusu böbrek hastalıklarının belirtisi olabilmektedir.

Ağız içi ve dışı muayene sırasında gerekli tetkikler ve incelemelerden de yardım alınmaktadır. Daha lokalize bölgelerde periapikal röntgen yada bütün ağız ile ilgili bilgiyi tek bir görüntüleme ile elde edebileceğimiz panoramik röntgen oral diagnoz hekimi tarafından en sık başvurulan yardımcılardır. Diş çürükleri, kistler, eski tedavilerin durumu, gömülü dişler, dişeti rahatsızlıklarına bağlı kemik kayıpları gibi bir çok sorun ile ilgili yeterli bilgiyi hekime verebilmektedirler.

Ancak bazen bu 2 boyutlu görüntülemenin yetmediği durumlarda daha ayrıntılı bilgiye sahip olmak adına tomografi gibi 3 boyutlu görüntülemeden de yararlanılmaktadır. Bu sayede incelenmek istenen bölgenin kesitsel ayrıntılı analizi yapılabilmektedir.

Bütün bu bilgiler ışığında kısaca denilebilir ki ; oral diagnoz hekimi tarafından gerek anamnezini tam olarak alması gerek ağız içi ve dışı muayeneyi yardımcı radyolojik tetkiklerden destek alarak tamamlaması sonucunda hastaya en uygun tedavi planı çıkarılmaktadır. Bu sayede daha bilinçli ve başarılı bir tedavi ortaya çıkmaktadır. Hastanın beklentileri daha doğru bir biçimde ona en uygun şekilde karşılanmaktadır.

Oral diagnoz ve radyoloji diş hekimliğinde oldukça önemli bir yeri olan bilim dalıdır. Kelime anlamı olarak kısaca ağız içi ve dışında görülen ve belirti veren hastalıkların teşhisi, ayrıca tanısı ve tedavi planlamasıyla ilgilenen bilim dalı denilebilmektedir. Teşhis için hekimin uyguladığı yöntemleri ele alırsak ;

İlk olarak hastadan hastalığın öyküsü (anamnez) alınarak başlanır. Hastanın başvuru nedeni ile başlanıp, genel sağlık durumu ile devam edilmektedir. Hastaların kronik rahatsızlıkları,  alerjileri, kullandığı ilaçlar muhakkak oral diagnoz biliminde irdelenmektedir. Çünkü bütün bu soruların cevabı hastanın tedavi planlamasına yön vermektedir. Örneğin alerjik bir hastada kullanılacak anestezik solüsyon farklı olacaktır. Ya da kan sulandırıcı gibi ilaçlar kullanan hastalara tedavi yaklaşım protokolü daha farklı olacaktır. Bazı durumlarda hastalığı takip eden doktoru ile konsültasyona ihtiyaç duyulup, koopere bir tedavi yaklaşımı gereken durumlar da bu ilk muayene sırasında önceden tespit etmek  hastanın tedavi seyri açısından daha kolay yol almaya hekime ışık tutmaktadır. Hastanın hekimden beklentisini anlatması tedavi sonucunun nasıl olacağı konusunda daha fazla bilgi sahibi olmasını da beraberinde getirecektir.

Daha sonra ağız içi ve dışı muayene ile devam edilir. Ağız içi muayene sırasında çürükler, diş eti rahatsızlıkları, uyumsuz restorasyonlar, çenelerin birbiriyle olan ilişkisi, dişlerde sallantı, aşınmalar, çapraşıklıklar, fistül varlığı vb. gibi birçok durum değerlendirilmektedir. Hastada henüz şikayet oluşmamış olsa bile yapılması gereken işlemlerle ilgili hastaya gerekli bilgi muhakkak verilmelidir. Ağız dışı muayenede ise yüz, çeneler, çene eklemi, burun, dudaklar vb. değerlendirilmesini kapsamaktadır.

Unutulmamalıdır ki ağız içi veya ağız dışı muayene sırasındaki belirtiler bazen sistemik hastalığın teşhisini bile sağlıyabilmektedir. Örneğin hastanın nefesinde aseton kokusu şeker hastalığının belirtisi yada balık kokusu böbrek hastalıklarının belirtisi olabilmektedir.

Ağız içi ve dışı muayene sırasında gerekli tetkikler ve incelemelerden de yardım alınmaktadır. Daha lokalize bölgelerde periapikal röntgen yada bütün ağız ile ilgili bilgiyi tek bir görüntüleme ile elde edebileceğimiz panoramik röntgen oral diagnoz hekimi tarafından en sık başvurulan yardımcılardır. Diş çürükleri, kistler, eski tedavilerin durumu, gömülü dişler, dişeti rahatsızlıklarına bağlı kemik kayıpları gibi bir çok sorun ile ilgili yeterli bilgiyi hekime verebilmektedirler.

Ancak bazen bu 2 boyutlu görüntülemenin yetmediği durumlarda daha ayrıntılı bilgiye sahip olmak adına tomografi gibi 3 boyutlu görüntülemeden de yararlanılmaktadır. Bu sayede incelenmek istenen bölgenin kesitsel ayrıntılı analizi yapılabilmektedir.

Bütün bu bilgiler ışığında kısaca denilebilir ki ; oral diagnoz hekimi tarafından gerek anamnezini tam olarak alması gerek ağız içi ve dışı muayeneyi yardımcı radyolojik tetkiklerden destek alarak tamamlaması sonucunda hastaya en uygun tedavi planı çıkarılmaktadır. Bu sayede daha bilinçli ve başarılı bir tedavi ortaya çıkmaktadır. Hastanın beklentileri daha doğru bir biçimde ona en uygun şekilde karşılanmaktadır.

Sorunuz Mu Var?
Hemen Mesaj Gönderin
Dentopol Ağız ve Diş Sağlığı
Dentopol Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi
Yaklaşık 1 saat içerisinde cevap verebilir.
Dentopol Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi
Merhaba, Size nasıl yardımcı olabilirim?
19:48